Odaklanma Becerisini Arttırma: Pürdikkat yazısında da belirttiğim gibi bir sonraki hedefim Atomik Alışkanlıklar kitabıydı ve kitabı bitirdim. Aslında kitabı daha önce bitirmiştim fakat içeriğini oluşturmak biraz geç oldu.
Atomik Alışkanlıklar kitabı aslında Pürdikkat kitabından sonra sanki o kitabın devamı şeklinde ilerliyormuş gibi oldu. Çünkü Pürdikkat odaklı çalışmayı konu alırken Atomik Alışkanlıklar da alışkanlıkları konu alıyor. Yani aslında birbiriyle iç içe konular çünkü odaklı çalışma da aslında bir alışkanlıktır ve alışkanlıklarımızı yönetmek odağımızı da arttıracaktır.
Alışkanlıklarımızı ele alırken ilk önce alışkanlık kavramı üzerine odaklanmamız gerekiyor. "Alışkanlık, otomatikleşecek kadar çok tekrarlanmış davranıştır." diyor kitabımızın yazarı James Clear. Bu alışkanlıklarımızı da iyi ve kötü alışkanlıklar diye ikiye ayırabiliriz. Peki bu ayrımı nasıl yapıyoruz? Aslında bu bazı açılardan kişisel bazı açılardan da genel bir ayrım. Tırnak yemeye genel olarak kötü bir alışkanlık diyebiliriz fakat erken yatma kimilerine göre iyi bir alışkanlıkken kimileri için de kötü bir alışkanlıktır.
Kitapta alışkanlıklar derinlemesine inceleniyor ve örneklerle nasıl alışkanlıklarımızı değiştirebileceğimiz veya yeni alışkanlıklar edinebileceğimiz anlatılıyor. Burada özellikle yeni alışkanlıklardaki ilerlemeyi takip etme ve sisteme odaklanma yöntemleri bence çok kritik. Bu iki yöntemi hem iş hem de kişisel hayatımda kullanmaya başladım. İlk olarak spora başlayıp sağlıklı beslenme düzenine geçtim. Bu zaten aklımda olan bir alışkanlıktı aslında çünkü pandemi dolayısıyla spordan baya uzak kalmıştım ve normalleşmeyle birlikte başlamayı düşünüyordum. Bu kitapla birlikte bu alışkanlığımı bir an önce hayata soktum. Bu alışkanlığa uyacağım bir beslenme ve spor programı hazırladım. Hafta içi öğle aralarımda spora gidiyorum artık ve şu ana kadar hiç kaçırmadım. Spora gittiğim günleri not ediyorum ki bu da aslında ilerlememi gösteriyor. Bu aslında Barış Özcan’ın Zinciri Kırma metoduna çok benziyor. Ayrıca kendime şu kiloya düşeceğim gibi hedefler koymadım. Sisteme odaklandım ve kişiliğimi bu yöne çevirmeye karar verdim: sağlıklı bir kişi olmak. Çünkü zaten bu kişilikle hem spor yapıp hem de beslenmeme dikkat etmem gerekiyor.
İkinci olarak da çalışmaya başlamadan önce tüm notlarımı düzenliyorum ve o gün çalışacağım şeyleri ToDo haline getiriyorum. Aslında bu yöntemi birçok kez uygulamama bir noktadan sonra tekrar bırakıyordum. Bu alışkanlığım için ekstra bir yapı-detaylı olarak başka bir blog yazısında yazacağım- geliştirdim. Bu yapıda tüm işlerimi (open source, blog yazılarım vs.) organize bir şekilde ilerletiyorum. Bunun için de Notion-sponsorlu içerik değil, keşke olsa- uygulamasını kullanıyorum. Bu yöntem de aslında odaklanmama yardımcı oluyor. Çünkü ne yapsam neye baksam gibi ilerlediğimde genellikle kendimi Twitter’da buluyorum.
Alışkanlıkların diğer bir yönü de kötü alışkanlıklardır. Kötü alışkanlıkların bırakılmasında ise odak nokta ortamdır. Çünkü alışkanlıklar genellikle ortama bağlı olarak otomatik gelişir. Örnek olarak benim çalışırken telefona bakma gibi kötü bir alışkanlığım vardı. Bunu aşmak için de çalışırken telefonumu çalışma odasının dışarısında tutuyorum. Böylelikle çalışırken elim otomatik olarak telefona gitmiyor. Kitapta bununla ilgili çok güzel bir örnek de var. Vietnam Savaşı’nda Amerikalı askerlerin belli bir kısmı uyuşturucu kullanıyor fakat Vietnam’dan geri döndüklerinde uyuşturucu kullananların çoğunun uyuşturucuyu kendi kendine bırakmış oldukları fark ediliyor. Bu da aslında uyuşturucuya çok rahat ulaşmanın uyuşturucu kullanımına etkisini gösteriyor. Yani ortamın alışkanlığa olan etkisi.
Kitap ayrıca yazarın web sitesinden, kullanabileceğimiz materyaller de sunuyor. Bu linkte kitapta dipnot olarak verilen tüm şablonlar ve ekstra içerikler mevcut. Alışkanlık takip şablonu veya bu fikirleri iş hayatında nasıl kullanılır gibi ekstra içerikler de sunmaktadır.
Atomik Alışkanlıklar kitabına puanım 8/10. Şimdi sırada Dale Carnegie’den Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı kitabı var.